Dersin ki, neden çocuksun; neden büyümezsin? Cevabım çok:
Ağzımdaki tadı, kalan tattır. içerken kimsenin anlamayacağı tonlar. bazıları apaçık. Apaçık: Birileri yalan mı söylüyor? Birileri acılar mı taşıyor sırtında yarın, sisifos gibi ama senin sırtında, taş ve sisifos bütün, bugün. Yalan ve acı yüklü, göğsüne öksürük gibi sığdırmaya çalışıyorsun. Bunları taşırken kimler öldü? Hangi bıçaklar molibden ve keskin ve demoklesin kılıcı? Hangi simgede adalet var yaz günlerinde? Hangi astro-kartografik harita üzerinde işaretledin rotanı?
Cevabım çok yok:
Neyse, içinde ne var?
asıl soru bu mu?
Kendine sorduğun soru bu mu?
Hangi fotoğrafta gölgelendin güneş?

Hangi cadde, sokak, ada; hangi yüz olsun diye hangi yüzü gördün en son? hangi yüze döndün?
89 kadar sokak var mıydı o yaşadığın yerde? Hah şimdi nerdesin? Hangi adayı sarmalıyorsun, edebi olsun, denizler gibi? hiç kimse ebedi değildi hayatında. Öyle davrandın.
Beter gibi, berbat nedensizliklere rağmen:
Heşteg gülenyüzler.
Heşteg gölgedenyüzler.
Heşteg yüzlerLeifadeEdiLiyor
Heşteg hangiyüZde
Bu böyle bitmez, gitmez sanki: daaaaradadaaaaaa (bi kenarda uyuyan tekire mırıldanma gibi düşün, sevgili internet.(oh my yeni tanrılar)
1/3 – %20
Yarına kalsın. Yârine bırakırsan, Yârına kalmasın: kafanı sağ alta büküp, koltuk-altına yakın limon servi kokusunu başka yerden alman. O (hangi) yarına kalanın hiç hali yok.
Tanrın seni var edenine bağışlasın ~