bi’ kere anlaşalım; şarap kırmızı renktedir. kırmızı renkteliği, ama asla, başından, yani başının üstünden geçen bulutların, yani üzerinden geçen bulutların ve belki rüzgarın sürüklediği ve hatta ne acelesi varsa dedirtecek kadar hızlı geçen bulutların, sana ne hissettireceğini düşündürecek, ne biliyim, bi’ sorgulatacak bi renk değil aslında kırmızı. yani sanki renginin, gül rengi de olsa, bi önemi yoktur. bunda bi anlaşalım önce. bi anlaşayazalım. bi diş-altı şişliği değil bu kırmızı kızıllı meyvemsilik. bunda bi anlaşalım. bi anlaşın. bi anltlaşma yapalım. bi sözlü, bi sözsüz, neyiz biz, ne şekildeyiz, neye göre şekil, neye gore renk aliyoruz. bunda bi’ anlaşalım.
dişaltı şişlik kırmızımsı mı? bi anlam verelim buna. bu bi’ ölüm mü? ölüm kırmızı bi sıvı mı, bulunduğun toprağın, rengine bakmaksızın, şeklini alıyor.
ölmeden de; içtiğimiz şeyin rengi karnımızda beliriyor mu? önce bunda bi’ anlaşalım. antlaşalım ve, veya ant içelim içtiğimiz şeyin kabının şeklini almaya veya rengini yüzümüze yansıtmaya.
bi önce anlaşalım; bunun rengi kurmızı, kızıl, kırmızı meyvalarımsı. bunda anlaşalım.
kabın şeklinde anlaşalım ve /
veya bi’ şeyde anlaşalım.