bulunduğum oda veya odalarda ölüp, ölüm anında kendi bedenine gömülmüş bir ruh olarak tekrar göründüm. kayıp, içi boş bir beden ne kadar o odanın veya odaların, duvarına veya duvarlarına çarpıp durursa, o kadar. fazlası değil. fazlası neydi ki zaten? hiç sormadım. ama fazlasını da hak etmiyor gibiymişim. hakettiğim kısım duvar veya duvarlara durmadan çarpmak. kafamı vurmuşum. içim üstümde birikmiş. bu halde beni tanımaman normal. aynı odada olduğumuzu söylüyordun ama birbirimizi bulmamız benim tekrar görünmeme bağlı değil. ölüm an’ı beden soğumuş olursa, uzaklaşmış sayılır mıyım? üzerimde biriken kısmımı sıyırmak istemediğine göre, içimdeki bulantıyı da bir kaç zaman daha bozulmadan saklayabiliriz. oda havasız zaten. nefes alınmıyor, eh bedenim de çürümüyor.
18:21