elin ağrısından, kelime oyunlarından. bacak açılarından, türk lokumlarının hastanelere götürülememelerinden ve hatta bebek-arabalı bir sürü insan bindi diye beni yerimden etmelerinden. güneşli bir günden, çekilen röntgenlerden.
lokumu kime götürsek iyi? ya sabunlar götürülemez miydiler? veya ayrık duran o serçe parmaklardan.
eh henüz kaynamamış kırıklıklardan. ama bitmeyen umutlardan. mayısta tekrar görüşmek üzerelerden.