yapılacak, yazılacak çok şey var. Ama her yazı büyük harfle başlamıyor, bu bir. ikincisi de bazı şeyler alkolsüz bira gibi. bütün bunlara boş boş bakmak, hiç birşey yapmamak, ve hatta “edimsizliği” yanlış anlamak gibi huylar da öne çıkıyor. bazı tutarsızlıklar, çelişkiler de cabası.
hiç birşey istemiyor, ama son dakika birşeylere karar veriliyorsa bu da bir çelişki mi acaba? açıkça belli ki, hiç birşey yapmamak değil.
okuduğun, içtiğin, dinlediğinin etkisi de geçiyor. bir zaman sonra öyle geçiyor ki, kaybettiğine üzüldüğün bir blog dizisini veya yazılarını bulduğuna sevinemiyorsun bile. belki bazı noktalar saçma bile geliyor. eh bu da geçmişiyle barışık olamamak mı acaba? kendini kabullenememek.
itirazın olduğu şeyleri yazmıyorsun, sevdiğin şeyleri kafandan geçirmiyorsun bile, herşey iyi gibi geliyor olabilir, 20 sene öncesiyle konuştuğunda bile hatta. ama işte bütün bunları 60 mg’lık tabletler halinde mi hissediyoruz.
neyse orda bişey yok.